Markamı neden tescil ettirmeliyim? Buna ne gerek var? Soruları en fazla karşılaştığımız sorulardan. İnsanlar marka tescilini bazen gereksiz ve fuzuli masraf ve emek olarak görmekteler. Ta ki hukuki bir süreç yaşayana kadar. Hukuk sistemi, bu konuda pek çok davayla uğraşırken, markamı neden tescil ettirmeliyim? sorusunu, karşı çıkmak adına değil öğrenmek adına sormak artık bir zorunluluktur diyebiliriz.
Bir marka oluştururken onun, en iyi özelliklerle donatılması ve marka değeri kazanması için çaba harcıyoruz. Bir çocuk yetiştirir gibi adım adım, sabırla markamızı büyütüyoruz. Pazar payını yükseltip, marka bilinirliğini artırıyoruz. Sonra birileri çıkıyor ve sizin marka isminizle, logonuzla hatta ürünlerinizin benzerleriyle sizin tüm emeğinizin üstüne yatıyor. Elbette ki bunu hiçbirimiz istemeyiz. Tamamen ‘emek hırsızlığı’ olarak tanımlanacak bu durumdan kurtulmanın tek yolu, marka tescilidir.
Markanıza dair tüm unsurların ve bunların kullanım haklarının, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından, size ait olduğunun onaylanıp belgelenmesi işlemine Marka tescili denir. Marka tescili için, gerekli belgelerin hazırlanıp marka tescil başvurusu yapılması gerekmektedir. Marka tescili başvurusu, bireysel de olabilir atanılacak bir vekil aracılığı ile yapılabilir.
Kötü niyetle yapılan marka başvuruları da reddedilir.
Marka tescili zorunlu değildir ama gereklidir. Marka sahibine ve markaya sağladığı yararlar düşünüldüğünde marka tescili, marka sahibinin hem marka değeri olarak hem de hukuksal olarak elindeki gücüdür.
Marka tescili, markaya, başvuru tarihinden itibaren 10 yıl koruma sağlamaktadır. Her 10 yıl sonunda yenilenme yapıldığı takdirde sınırsız süre ile korunma sağlayabilmektedir.
Marka tescil süresi sona ermeden 6 ay içerisinde, marka tescili yenilenme talebi yapılmalıdır. Eğer bu sürede yenileme talebi yapılmazsa ek ücret ödeyerek marka tescil bitiş tarihinden sonraki 6 ay içinde marka tescil yenilenme talebi yapılmalıdır.